At kuyruğunun faydaları ve kullanılışı


At Kuyruğunun Faydalari : Atkuyrugu çayi, kanamalarda, kan kusmalarda, mesane ve böbrek rahatsizliklarinda, tas ve kum rahatsizliklarinda çok eskiden beri kullanilmaktadir. Böbrek kumu, böbrek ve mesane taslarinda, sicak atkuyrugu tam banyolari alinir ve ayrica atkuyrugu çayi içilir. Tas, bu durumda genellikle düsürülür. Çürüyen yaralarda ve hatta çibanlarda bile atkuyrugu çok yaydalidir.. Genellikle, islak ve sicak bitki nemli bezlere yatirilarak, hasta bölgeye kompres (bitki lapasi) olarak uygulanir. Diüretik ve ödem gidericidir. Kalp dis zarinda ve akciger zarinda su toplanmasi veya kizil hastaligindan sonraki böbrek düzensizliklerinde ve sivi diskilama düzenini bozan mikroplu hastaliklardan sonra atkuyrugu çayi içildiginde, bol miktarda koyu renkli idrar disari atilacaktir. Kasintili egzamalarda, kabuklu, iltihapli, killari dökülmüs olsa bile, atkuyrugu kaynama suyu ile yapilan banyolar veya kompresler büyük yardim saglar. Kaynama suyu ile yapilan yikamalar ve banyolar, dolamalara, bacaktaki açik yaralara, isleyen eski yaralara, kanser türü çibanlara, fistüllere, kil dibi iltihaplarina ve deri tüberkülozuna karsi faydali bir bitkidir. Dinmeyen burun kanamalarinda, bitki kaynama suyu sogutulduktan sonra, kompres biçiminde buruna uygulanir. Kan dindirici olarak, akciger, dölyatagi (rahim), basur ve mide kanamalarinda, içten çay biçiminde kullanilir. Bu tür olaylarda bitkinin uzun süre kaynatilmasi gerekir. Bel kemigi agrilarinda, eger agrilar sinir sikismasi sonucunda degilde böbreklerin bel kemigi sinirlerineyaptigi basinç sonucu olusmus ise atkuyrugu oturma banyolari böbregin bu yukari dogru olan baskisinikaldirarak agrilarin kisa sürede geçmesini saglar.

At kuyruğunu nasıl kullanılır? : At kuyruğunun yaprakları (toprağın üste kalan bölgeleri) çay olarak içilebilir.Ayrıca; suda iyice kaynatıldıktan sonra boğazında rahatsızlık olan kişiler gargara yapabilir.

Yukarıdaki bilgiler kaynaktan alınmıştır.Bu bilgiler öneri niteliği taşımaktadır.Herhangi bir yöntemi denemeden önce doktorunuza başvurunuz.

At kuyruğunun içindeki etken maddeler

At kuyruğunun içinde aşağıdaki etken maddeler bulunur.Oldukça zengin bir bitki olup, vücuda yararı çoktur.At kuyruğunun faydaları bir sonraki yazımızda anlatılacaktır.Umarım bilgilerden memnun kalmışsınızdır.Sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileğiyle..

3-METHOXY-PYRIDINE
ACONITIC-ACID
ARTICULATIN
ASCORBIC-ACID
BETA-CAROTENE
BETA-SITOSTEROL
CAFFEIC-ACID
CALCIUM
CAMPESTEROL
CHOLESTEROL
CHROMIUM
COBALT DELTA-5,8,11,14-EICOSATETRAENIC-ACID
DELTA-7,10,13-HEXADECATRIENIC-ACID
DELTA-8,11,14-EICOSATRIENIC-ACID
DELTA-9,12,15-OCTADECATRIENIC-ACID
DIHYDROKAEMPFEROL
DIHYDROQUERCETIN
DIMETHYL-SULFONE
EQUISETINE
EQUISETONIN
EQUISETRIN
EQUISETROSIDE
FERULIC-ACID
GALLIC-ACID
GALUTEOLIN
GOSSYPITRIN
HERBACETRIN
IRON
ISOFUCOSTEROL
ISOQUERCITRIN
ISOQUERCITROSIDE KAEMPFEROL
KAEMPFEROL-7-DIGLUCOSIDE
LUTEOLIN
LUTEOLIN-5-GLUCOSIDE
MAGNESIUM
MALIC-ACID
MANGANESE
NARINGENIN
NIACIN
NICOTINE
OXALIC-ACID
P-COUMARIC-ACID
P-HYDROXY-BENZOIC-ACID
PALUSTRINE
PALUSTRININE
PHENOLIC-ACIDS
PHOSPHORUS
POTASIUM-CHLORIDE
POTASSIUM
PROTEIN RHODOXANTHIN
SELENIUM
SILICA SILICIC-ACID
SILICON
SODIUM
TANNIC-ACID
THIAMIN
THIAMINASE
THYMINE
TIN
VANILLIC-ACID
ZINC

Yukarıdaki bilgiler kaynaktan alınmıştır.Bu bilgiler öneri niteliği taşımaktadır.Herhangi bir yöntemi denemeden önce doktorunuza başvurunuz.

Anason

Anasonun içindeki Maddeler: Nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ vardır. Uçucu yağ içinde etkili madde olan anethol ile az miktarda estragol ve terpenler vardır.

Anasonun faydaları ve kullanılışı: Acı ve yakıcı tadı,kokusu sebebiyle tükrük ve mide ifrazatını çoğaltır, dolayısıyla iştah açar, hazmı kolaylaştırır, barsak gazlarının meydana gelmesini önler.Hazımsızlık ve bağırsak gazları için 1 su bardağı kaynar suya 1 tatlı kaşığı anason atılarak karıştırılır. Daha sonra bal veya şeker ile hafif tadlandırılarak içilir.
Anethol müsekkin ve barsak spazmlarını sancıları çözücüdür. Fazlası hafif sarhoşluk ve sonra da ağır uyku verir. Bu özelliği sebebiyle gaz şikayetleri dolayısıyla uyumayan çocuklara hem ağrıyı gidermek hem de uyutmak maksadıyla anason çayı içirilmesi çok bilinen bir uygulamadır. Bebeklere anason çayı hazırlamak için 2 çay kaşığı anason tohumu, 2 çay bardağı suda haşlanır. tatlandırmak için içine biraz bal veya şeker ilave edilebilir. Elde edilen bu sıvıdan bebeklere günde 3 kez 2 çay kaşığı verilir.Anason çayı süt veren hanımlarda sütü arttırır, öksürüklerde göğsü yumuşatır. Süt arttırıcı etki için 30 gr.anason yaprağı 1 litre suda kaynatılır ve yemeklerden önce 3'er çorba kaşığı içilir. Anason yağı vazelin ile karıştırılarak vücud bitlerine karşı kullanılabilir.Müsilaj sebebiyle hafif müshil etkilidir. Ayrıca idrar söktürür.

Yukarıdaki bilgiler kaynaktan alınmıştır.Bu bilgiler öneri niteliği taşımaktadır.Herhangi bir yöntemi denemeden önce doktorunuza başvurunuz.

Altın Otu faydaları


Altın Otu (Helichrysum arenarium): 50-60 cm 'ye kadar uzayabilen ve sarı renkte çiçekler açan otsu bir bitkidir. Altınçiçek, Ölmezçiçek ve Güveotu isimleriyle de bilinir. İçerisinde flavonlar, reçine, kumarin ve acı madde ile bir miktar da uçucu yağ vardır.

Altın Otunun Faydaları(yararları): İdrar söktürücü, safra ve pankreas salgısını ve mide suyunu arttırıcı ve idrar yollarındaki taşları düşürmeye yardımcıdır. Mesane, prostat ve idrar yolu iltihaplarına karşı faydalıdır. Romatizma ve eklem ağrısı şikayetlerini azaltır. Tokluk verir. Hazım zorluklarında ve basurda faydalıdır.

Altın Otu nasıl kullanılır? Çiçekli dalları toplanıp kurutulduktan sonra suyla kaynatılarak kullanılır. Altın otu çayı özellikle idrar söktürücü ve taş düşürücü olarak kullanılmaktadır.


Yukarıdaki bilgiler kaynaktan alınmıştır.Bu bilgiler öneri niteliği taşımaktadır.Herhangi bir yöntemi denemeden önce doktorunuza başvurunuz.

Adaçayı mucizesine sizde tanık olun !


Adaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yetiştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı (Salvia pratensis -Salvia tribola), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir. Fakat burada tanıtmaya çalışacağımız bahçe adaçayı (tıbbi adaçayı) ise, şifalılık bakımından daha etkilidir.
Toplama/Kurutma: Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.
Adaçayının içindekiler : Eterli uçucu yağlar, %30 Thujon, %5 Cineol, Linalol, Borneol, Salven, Pinen ve kafur; tanenler, triterpenoitler, flavonlar; Östojen benzeri maddeler; reçineli bileşikler içerir.

Adaçayının Kullanımı :

AdaçayıAdaçayıAdaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yetiştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı (Salvia pratensis -Salvia tribola), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir. Fakat burada tanıtmaya çalışacağımız bahçe adaçayı (tıbbi adaçayı) ise, şifalılık bakımından daha etkilidir.
Toplama/Kurutma: Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.
Bileşim: Eterli uçucu yağlar, %30 Thujon, %5 Cineol, Linalol, Borneol, Salven, Pinen ve kafur; tanenler, triterpenoitler, flavonlar; Östojen benzeri maddeler; reçineli bileşikler içerir.

Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: “Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!" Adaçayının eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki kitabı şöyle anlatıyor: "Kutsal Meryemana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryemana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryemana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş: Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.
Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, adaçayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir. Adaçayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Adaçayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır. Adaçayı dıştan uygulandığında (çalkalama ve gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (çalkalama ve gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada adaçayı oturtma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır. Şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, adaçayının çok değerli bir baharat olduğunu ve böylece mutfaklara girdiğini de unutmamak gerekir.
UYARILAR:
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebilir. Dölyatağı (Rahim) kaslarını uyardığı için, gebelik sürecinde kullanılmaz. Annelerin süt üretimini durdurur. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen başka bir yan etkisi yoktur.
Kullanım Biçimleri:
Adaçayının hazırlanışı : Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.
Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.
Tentür kullanımı : Günde 3 kere, 15-20 damla kadar D2 inceltisindeki tentür, yarım kahve fincanı suya eklenerek alınır. Çay olarak kullanılabildiği her yerde tentür de kullanılabilir.
Karışımlar: Gargaralarda ve çalkalamalarda kekikle, sindirim sorunlarında ise mayıs papatyası ile eşit oranda karıştırılır.
Adaçayı Sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, çayır adaçayı çiçeği ile doldurulur, çiçeklerin üstüne çıkacak kadar doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve süzülür.
Oturma banyosu : İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.

Adaçayı faydaları : sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, adaçayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir. Adaçayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Adaçayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır. Adaçayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada adaçayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır. Şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, adaçayının çok değerli bir baharat olduğunu ve böylece mutfaklara girdiğini de unutmamak gerekir.
Adaçayı uyarılar : Adaçayının çok fazla tüketiminde kan basıncı yükselebilir.Gebelik sürecinde kullanılmaz.Yeni doğan bebeklerin anne sütüne ihtiyacı vardır.Adaçayı içerseniz, anne sütünüzü azaltır.Bu nedenle yeni anne olmuş adaylara tavsiye edilmez.


Yukarıdaki bilgiler kaynaktan alınmıştır.Yaşam ve sağlık sitesi sorumlu tutulamaz.

Gucunu Blogger'den aliyor.